16 Haziran 2015

Senin Yerinde Olsaydım



Bu sayfalar, bir kadının yasaklı dünyasına açılan gizemli bir kapı. Kapının ardında ise sıradan birinin asla hayal edemeyeceği bir dünya saklı; acının zevkle, korkunun aşkla karıştığı bir dünya. Tutkunun önüne ne gelirse yakıp küle çevirdiği o ilkel ateşin ve aşkın en saf hali gizli bu satırlarda. Ne duyarsan duy ya da ne görürsen gör devam edebilecek, bana hazzın ve acının en büyüklerini yaşatan gizemli adamın kim olduğunu çözebilecek kadar cesur musun? Benim yerimde olsaydın, cevabın ne olurdu?

Sıradan bir lise öğretmeni olan Sara McMillan'ın cevabı evetti. Ta ki bir rastlantı sonucu okuduğu o günlükteki kayıp kadını bulmaya çalışırken, git gide hiç tanımadığı o kadına benzediğini, onun hayatını yaşamaya başladığını fark edene kadar. Rebecca'yı içine çekip yutan, parlak ışıklarla dolu sanat dünyası, Sara'ya boyun eğecek miydi? Yoksa onun da sonu bu ateşli, gizemli ama bir o kadar da tehlikeli adamın kollarında mı gelecekti?

Kimdi bu adam? Peki, ya ben kimdim? Korku, nasıl böyle baştan çıkarıcı olabilirdi?
Öğrenmeye hazır mısın?
(Tanıtım Bülteninden)

Düşlerin Terzisi



Henüz küçük bir çocukken koparıldığın ve bir daha geri dönmediğin yer hâlâ evin midir? 

Myrtle Dunnage, yıllar önce annesini ve çocukluğunu ardında bırakarak terk ettiği Dungatar'a geri dönmek zorunda kalır. Yanında sadece dikiş makinesi ve çeşit çeşit kumaşları vardır.

Dungatar'da hiçbir zaman istenmeyeceğinin farkındadır; tıpkı geçmişte de olduğu gibi… Yine de artık daha güçlüdür. Şehri gören tepedeki hem her şeye hakim hem de her şeyin dışında konumlanmış evlerine vardığında, annesini sefil halde bulur. O an hem kendisi hem de annesi için ayağa kalkması gerektiğini anlar. Tek dostu olan dikiş makinesine ve kumaşlarına sarılır. Diker Myrtle. Hiç durmadan. Herkese. Bazen çirkin vücutları örtecek güzel elbiseler için çalışır. Ancak çirkin düşünceler karşısında çaresizdir. En azından bir süre…

Düşlerin Terzisi, Kate Winslet ve Liam Hemsworth'un başrollerini oynadığı filmle beyaz perdeye aktarılmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)

Ah Benim Karım...


Kadınların dilinden erkekler, erkeklerin dilinden kadınlar…

Aziz Nesin (1996) ve Rıfat Ilgaz (1997) Gülmece Öykü Ödülleri sahibi olan Canan Tan'dan yepyeni mizah öyküleri…

Canan Tan, evli çiftlere dair çarpıcı tespitleriyle hem güldürüyor, hem de kadınlarla erkeklerin kendilerini sorgulamalarına neden oluyor.
(Tanıtım Bülteninden)

10 Haziran 2015

Blogum 9 Yaşında


Merhabalar sevgili dostlarım, bugün blogum 9 yaşına girdi. Çok mutluyum. Siz dostlarımla nice 9 yıllar ve paylaşımlar diliyorum. Sevgiyle, dostça kalın!

5 Haziran 2015

Kızım ve Annem


1984 yılında , iki genç anne birminghamdaki bir kreşte tanışırlar. Dostlukları ilerledikçe,hayatlarındaki çektikleri sıkıntıları ve sırlarını paylaşırlar ; 

Joanne;çok tatlı ve utangaç bir kızdır, kocasından gittikçe daha da korkmaya başlamıştır.evlendiği sevgi dolu, gelecek vaadeden adam gitmiş ;yerine saldırgan ve çok gaddar biri gelmiştir. Utandığından bu durumu kimseye de açıklayamaz. Bir gün joanneun annesi,Margaret apar topar hastaneye kaldırılınca, zaten afallamış durumda olan aile,anneleri hakkında daha önce hiç bilmedikleri şeyler öğrenirler.Margaret, çocukken Birminghamdan ayrılmak zorunda bırakılmış ve yıllarca çocukluğunda yaşadığı acıların etkisinden kurtulamamış bir annedir. 

Sooky;berbat bir evlilik geçirmiş ve anne-babasıyla yaşadığı eve geri dönmek zorunda kalmıştır.dul olmak gerçekten ona çok zor gelmiştir. Annesi Meena onunla konuşmamaktadır. İlk başlarda,sooky annesinin bu sesizlikle cezanlandırdığını düşünse de; daha sonradan Meenanın bunun çok daha ötesinde karmaşık duygular içinde olduğunu ve belki de kendi yardımına ihtiyacı olduğunu anlar.

Bu kitap,annelerinin yaşadıkları derin acıları sonradan keşfeden iki genç kadının ve annelerin kızlarını nasıl yetiştireceğinin ve onlardan yeni şeyler öğrenebileceğinin hikayesidir.
(Tanıtım Bülteninden)

Benden Mutlusu Yok


Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Ben de çok iyiyim. Bir aksilik olmazsa 
Pazartesi akşamı anneme kavuşuyorum hem de 10 gün kadar kalacak. Dolayısıyla benden mutlusu yok. Çarşamba günü de il dışı atamalar için başvuruda bulunacağım. Çok heyecanlıyım. Cuma günü malum okullar tatil olacak. Pazartesi'den itibaren de  eski okuluma seminere gideceğim, arkadaşlarımı çok özledim. Ondan sonra 18 Haziran'da atama sonuçları açıklanacak. 
Ben bugün seçtiğimiz yerlerdeki okulları aradım. Balıkesir Havran'da epeyce bir boşluk var. 
Çanakkale Ayvacık'ta ise hiç boşluk yok. Pazartesi günü de Balıkesir İvrindi'yi arayacağım. Bakalım atama sonucu ne olacak? Bakalım istediğimiz yerlerden birine atanabilecek miyim? Hayırlısı olsun. 
Benden şimdilik bu kadar, yeniden görüşünceye dek dostça, sevgiyle kalın!








Kızılcık Burnu



Geçmiş, ondan kaçsak bile bugünümüzü yakalamanın bir yolunu mutlaka bulur...

Beni hatırlıyor olmalısınız; Cedar Cove kasabasından Peggy Beldon... Burada yaşamayı seviyorum ama otelimizde işlenen cinayet nedeniyle hiçbir şey eskisi gibi değil. Öldürülenin, Max Russell adında biri olduğu ortaya çıktı. Neden buraya geldiği ve onu kimin öldürdüğü hakkında hâlâ bir fikrimiz yok. Sadece, katilin bir an önce bulunmasını umuyoruz.

Russell cinayeti bir yana, sizinle paylaşmayı istediğim çok fazla dedikodu birikti. Dinlemek isterseniz, bir fincan çay ve yabanmersinli çörek eşliğinde size hepsini seve seve anlatırım. Ama önce derin bir nefes alın!

Macomber'ın hayat verdiği samimi ve bir o kadar yaşamın içinden karakterler sayesinde Cedar Cove'u tekrar ziyaret etmek için can atacaksınız."
-Booklist-

"Cevar Cove sakinlerinin inişli çıkışlı hayatlarını okumaya kaldığınız yerden devam ederken, onları ne kadar özlediğinizin farkına varacaksınız."
-BookPage-

"Cedar Cove kasabasında neler döndüğünü merak etmekte haklısınız. Macomber'dan beklediğinize değecek türde bir roman daha."
-Publishers Weekly-
(Tanıtım Bülteninden)

Ön Sipariş Tarihi: 08 Haziran 2015

Yeni kitabını büyük bir sabırsızlıkla beklediğim yazarlardan. Öğrenince çok sevindim, havalara uçtum.