30 Mayıs 2015
Sihirli Bir Aşk Örgüsü
Birbirinden kopmuş üç kız kardeşin hayatlarının dönüm noktasında yeniden bir araya gelişlerinin romantik hikayesini okurken hüzünlenecek, aşık olacak ve umutlanacaksınız. Kitabı okuduktan sonra, aslında kendi hayatınızın ne kadar sihirli ve mutluluk verici yanları olduğunu fark edeceksiniz.
Herkesin dileği olan sihir yeteneğinin aslında hepimizin içinde olduğunu öğrenmek sakın sizi şaşırtmasın! Üstelik sihir yapmanın ne kadar kolay olduğunu anlamak sizin hayata farklı bir şekilde bakmanızı sağlayacak ve bu sihrin aslında nerelerde gizli olduğunu keşfetmek ya da farkına varmak emin olun sizi hayretler içinde bırakacak!
Beğenmediğiniz özelliklerinizin aslında sizi diğer insanlardan ayırt eden farklılıklarınız olduğunu, aşkın aslında o kadar uzakta olmadığını ve aile ilişkilerinin hayatın temelini oluşturduğunu muhteşem bir yöntemle anlatan bu kitapla kendinizi mutluluk yumağında bulacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
Al Beni Kollarına
Babasının ölümünün ardından Georgiana Hartley İngiltere'ye, evine döndü; ancak karşılaştığı tek şey, yozlaşmış kuzeninin çirkin teklifleri oldu. İngiltere'de tanıdığı kimse olmadığından, komşu malikânede yaşayan yakışıklı Alton Lordu, Dominic'e sığınıp kendini onun insafına bırakmaktan başka çaresi yoktu.
Mağrur vikont, Georgiana'nın bir hanımefendinin nedimesi olarak hayatını geçirmeye niyetli olduğunu öğrenince bu sorunu çözmeye karar verdi fakat bu kadar masum bir genç kızla ne yapacağını bilemeyen Dominic, çareyi Georgiana'yı kız kardeşine teslim etmekte buldu.
Günden güne güzelleşen ve kısa sürede baloların aranan isimlerinden biri haline gelen Georgiana'nın birçok talibi vardı fakat onun kalbi bir başkası için çarpıyordu… Aradığı büyük aşka ulaşması için önünde kat etmesi gereken uzun bir yol vardı…
"Kitabı elime almam için Laurens'ın adını kapakta görmem yetiyor."
-New York Times çoksatan yazarı Linda Howard-
(Tanıtım Bülteninden)
Yanlış Zaman Doğru İnsan
Linda Howard, modern zamanlarda dünyaya gelmiş bir kadının, geçmişe ait bir sırrı bizzat yaşayarak açığa kavuşturmasını ve son derece romantik hikâyesini anlatarak okuyucularını
bir kez daha büyülüyor.
Antik el yazmaları üzerine uzmanlaşmış bir akademisyen olan Grace St. John, eline geçen birtakım eski belgelerin asırlar önce kaybolmuş bir Kelt hazinesinin aranan anahtarı olduğunu asla tahmin edemez. Ancak sınırsız gücün anahtarını elinde tuttuklarına inanılarak efsaneleştirilen Tapınak Şövalyeleri'nin ilgi çekici hikâyesini çözdüğü anda, söz konusu gücün peşine düşmüş acımasız bir katilin tek hedefi haline gelir.
Onu durdurmaya karar veren Grace'in, Şövalyeler'in sırrını sonsuza dek tutmakla görevlendirilen şöhretli bir savaşçının yardımına ihtiyacı vardır: karanlık bir öfkeye ve dizginlenemeyen tutkulara sahip vahşi İskoçyalı Niall. Onu bulmak ve kendi hayatını kurtarmak için Grace'in zamanda yolculuk yapması, on dördüncü yüzyıl İskoçya'sına geri gitmesi gerekmektedir.
(Tanıtım Bülteninden)
Beni Yarına Bırakma
Sadece üç harfli bir kelime, aşk… Tüm duyguları barındıramaz ki içinde! Hiç ummadıkları anda aşkla çarpılan Selma ve Selim birbirlerine ait olmadıkları halde sevebilirler mi aşkla? Bazen aşka direnmek yersizdir. İnkâr ettiğimiz ne varsa imkânsızlıktan çıkar, korkularımıza, çaresizliklerimize rağmen sarılır bize aşk diye.
Selim de Selma'yı da böyle buldu aşk… Kimsesizliklerinin, korkularının arasında. Birbirleriyle sınanıp, akıllarıyla savaştılar; her mağlup çıkışlarında araflarından birbirlerine bir adım daha yaklaştılar. Aşk günahlarınla sınanmaktı belki de, masumiyetini yaktıkça aklanmaktı. Bedel ödedikçe daha çok yanmaktı. Yandıkça pervane misali ateşe çekilmekti. Aşk, cennetten vazgeçip bir ömrü araflara sürgün etmekti onlar için; araflarını cennete çevirmekti.
(Tanıtım Bülteninden)
23 Mayıs 2015
Bir Günah Gibi
Aşk ile özgürlük arasında sıkışmış bir kadın… Güçlü ve istediğini almaya kararlı bir adam… Ve tek bir bakışla başlayıp yüreklere sızan tutku dolu bir aşk…
Onlar farklı hayatların, farklı dertlerin, farklı mekânların insanlarıyken tek bir prangayla birbirlerine bağlanmışlardı. Sonsuz, yemyeşil bir rüyanın içine adım attıklarında, hayatlarında varlığını hissettikleri eksiğin de ne olduğunu anlamışlardı.
Sarp, isteyebileceği her şeye sahip, başarılı ve kendini tek gecelik ilişkilerde bulan bir adam olsa da tüm inkârına rağmen ruhuna tek bir kadın dokunmuştu. Kâbus gibi bir hayatın içinde özgür olabilmek adına inancını korumaya çalışan Ela ise mutluluğu tutku dolu bir tutsaklığın içinde bulmuştu.
Kalplerindeki sızı onlara sert bir kışın ardından baharı getirirken, güçlü bir adam elleriyle umut dolu bir aşk yaratacaktı. Yeşil gözlerinin ardına hüznünü saklayan kadın ise o andan itibaren kendini doğru ve yanlışın tam ortasında bulacaktı.
Tüm yaşananlara, yapılan fedakârlıklara ve çılgınlıklara rağmen Ela, tutku dolu bir aşkın alevlerinde yanmayı kabul edecek, Sarp'a bir şans vermeyi göze alabilecek miydi? Sonunda birbirlerine esir olduklarında, önlerine çıkan engelleri aşacak gücü kalplerinde bulabilecekler miydi?
(Tanıtım Bülteninden)
Siyah Kadife
Asla Sahip Olamayacaklarını Hatırlatan Bir Hüzün…
Ve Simsiyah Kadifemsi Bir His…
Kusursuz bir leydi olmaya adanmış bir hayat, çoğu zaman dışına çıkılması güç sınırlarla çevrilirdir. Fakat bazı anlar gelir ki, bastırılmış bir tutku ve cesaret, kalıpların tutamayacağı bir okyanusa döner.
Emily, kurallar ve baskı içindeki gösterişsiz hayatının en önemli gününde, yeni yaşantısını sürdüreceği odaya korkakça ilerlediği sırada gördü o adamı. Karanlık varlığını gölge gibi arkasından sürükleyen yabancı, Emily'yi hem korku hem de fırtınalı duygularla baş başa bırakarak yanından geçip gittiğinde kaderleri çoktan mühürlenmişti...Hayatına aniden giren bu esrarengiz adam dünyasını sarsarken Emily ne ondan kaçabiliyor ne de ona dokunabiliyordu. Biliyordu ki Marcus onun için günahtı… O ise Marcus için ihanet…
Ve zaman geldi, şartlar değişti…
Marcus artık umuttu… Emily ise aşk…
(Tanıtım Bülteninden)
Benim Küçük Gelinim
"Hanım! Söyle kızına hazırlıklarını yapsın, birkaç aya Cemal Bey'in büyük oğlu ile evlenecek!"
Aynı anda verilen kararlar gençlere bildirilirken soluklar tutulmuştu. Ne genç kız evleneceği genç adamı tanıyordu ne de genç adam evleneceği kızı görmek istiyordu...
İkisi de eşit şartlardaydı. Bir anda hayatları hakkında alınan karara uymak zorunda bırakılmışlardı. Biri köy beyinin göze çarpan, içindeki iyiliği asla gösteremeyen büyük oğlu, diğeri ise köyün en gözde kızlarından biri olmaya aday temiz kalpli genç bir kız.
Onlar birbirini tanımaya çalışırken tam da en mutlu olacakları zamanda, birbirlerini hiç tanımadıklarını acı bir şekilde öğreneceklerdi.
Aslında zaman hiçbir şeyin ilacı değildi. Kişi izin verdiği sürece zaman, duyguların körelmesine neden oluyordu. Bazı duyguların körelmesine imkân yoktu.
Hayal kırıklığı, pişmanlık ve bağlılık gibi...
(Tanıtım bülteninden)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)