1 Nisan 2015

Tatlı Aşk



İlk aşktan daha tatlı bir şey olabilir mi? 

Bunu Claire Keyes'e sormayın. Yirmi sekiz yaşındaki dâhi piyanist bırakın âşık olmayı, bugüne dek kimseyle flört bile etmemiştir. Kariyerinin peşinde koşmaktan aile ve arkadaşlarına zaman ayıramayan Claire, ailesinin pastanesini ve iki kız kardeşini de yıllardır ziyaret etmemiştir. 

Ancak şimdi bir kardeşi hasta, diğeri ise kayıptır ve yumurta bile kıramayan Claire, hasta bakıcı rolünü üstlenmekte kararlıdır. Yapılacaklar listesinin başında kız kardeşleriyle sıkı bir bağ kurmak, âşık olmak veya en azından şehveti tatmak vardır. 

Yakışıklı ve sert görünüşlü Wyatt bu amaca uygun gibi görünmektedir. Genç adam farklı dünyalara ait olduklarını söyleyip dursa da Claire'in yanındayken tek düşünebildiği keki fırına vermektir. Claire tatlı diliyle bu ateşli adamı yatağına ve yaşamına alabilecek midir? 

"Mallery'nin şimdiye kadarki en iyi kitabı. Karakterler ve birbirleriyle kurdukları ilişkiler, hikâyenin temelini sağlamlaştırıyor." 
-Likesbooks.com -

"Bundan daha dâhiyane ve seksi bir romans yazılamaz." 
-Debbie Macomber-
(Tanıtım Bülteninden)

Sevginin Büyüsü



Hayatın zorluklarını yenip hayatta kalabilen kadınlar daima güçlü ve güzeldir.

Bazen hayat kötüye gider, her şey içinden çıkılmaz bir hal alır. Yapılacak bir şey yokmuş gibi görünür, sanki çıkmaz bir sokaktasınızdır.İnancınızı yitirdiğiniz, bitti dediğiniz, dua etmekten bile vazgeçtiğiniz anda, hayat size inanmanız, umut etmeniz ve yeniden başlamanız için göz kırpar. Sevginin Büyüsü her şeye rağmen hayata tutunmanın hikâyesi…

"Acıların, insanları gerçek dostluklara ve sevgiye sürükleyişinin büyüleyici hikâyesine tanıklık edeceğiniz, sımsıcak bir roman..."
-Kristin Hannah-

"Sevginin Büyüsü okuyucularına paha biçilmez bir değeri hatırlatıyor: Her şey içinden çıkılmaz göründüğünde bile, birkaç iyi arkadaş hayatınızı bunun tam tersine çevirebilir."
- People-

"Sevginin Büyüsü'nü okurken kalbim CeeCee adına defalarca kırılırken bile, kendimi gülmekten alamadığım zamanlar oldu. CeeCee'nin kaybettiklerini unutamayacaksınız, ama onun cesaretini ve iç dünyasının derinliğini de aklınızdan çıkaramayacaksınız."
- Luanne Rice-

"İnsanın içine işleyen dokunaklı bir roman. Güney'in yaz akşamlarındaki manolya kokuları gibi cazip, kendini sevdiren ve tatlı tadındaki bu kitabı okumak gerçek bir keyif."
- Mary Kay Andrews-
(Tanıtım Bülteninden)

29 Mart 2015

Aylardan Aşk


Böğürtlen Kışı ve Son Kamelya kitaplarının yazarı Sarah Jio
Gerçek olduğunu düşündüğünüz hayatınızdaki her şeyin kocaman bir yalandan ibaret olduğunu öğrenseydiniz, ne yapardınız?

Zengin Sancaktar Ailesi'nin en küçük çocuğu olan Tanem için hayat oldukça sıradandı. Arkadaşları ve ailesinin her zaman yanında olduğu Tanem'in tek gayesi işinde ilerlemekti, ta ki katılmak için gittiği, ama katılmadığı o toplantı sonrası geçirdiği trafik kazasına kadar...

İki yıl boyunca uyuyan Tanem uyandığında, hafızasını kaybetmiş ve yanında doktoru Yağız'ı bulmuştu. Ailesi ve geçmişine dair, özellikle bir şeyleri hatırlamak istemiyor, bir şeylerden kaçıyordu sanki. Yağız, uyutulduğu esnada kendisini zehirlemek isteyen esrarengiz kişiden de haberi olmayan Tanem'e hem yakınlık duyuyor hem de Tanem'in geçmişinde ne olduğunu ve onu kimin öldürmek istediğini bulmaya çalışıyordu.
Diğer taraftan Tanem'den uzak durmaya çabalıyor, adeta onunla savaşıyordu.

Acaba Yağız, Tanem'le ilgili gerçekleri öğrenebilecek miydi ve daha önemlisi Tanem'in aşkına karşı koyabilecek miydi? 
(Tanıtım Bülteninden)

En Güzel Rüya


Soylular kulübünün hiç onaylamayacağı bir aşk... Ve bu aşkın neden olduğu, asla bağışlanamayacak bir hata...

Londra'nın en karanlık işlerinin döndüğü kumarhanenin kurucusunu hiç kimse tanımıyor. Kimliği gizli. Kendisi güçlü. Herkes onun bir erkek olduğunu düşünüyor belki ama işin aslı öyle değil; o bir kadın. Üstelik günlük yaşamında birden fazla kimlikle tanınıyor. Herkes onu sıradan bir kadın zannediyor. 

Onun tek amacı, yıllar önce hayatına bir hata gibi girmiş ama geçen zamanda, yaşamı boyunca ona verilen en güzel hediyeye dönüşmüş küçük kızını büyütmek ve iyi bir şekilde yetiştirmek. Bunu yapmak içinse unvanı olan biriyle evlenmesi şart. Kızının adını ve gururunu korumak için o adamı bulmak zorunda. 

Bulduğundaysa, o adamı hiç kimsenin elinden alamayacağına emin. "Tek kelimeyle harika."
-Eloisa James-
(Tanıtım Bülteninden)

21 Mart 2015

Allah De...



Allah niyetine göre verir.

Allah bütün hazinelerinin anahtarını eline verdi. Dilediğin zaman kapılarını dua anahtarı ile açarsın. Dilediğin zaman semanın kapılarını açar, ölü toprağa hayat veren yağmurları indirirsin. Fakat istediğin şeyin hemen yerine gelmemesinden endişe edip umutsuzluğa düşme. Allah sorundan önce çözümü hazırlar.

Bazen hayat hayallerini alır elinden… Demek ki Allah sesini duymak istedi. Kalbini ve elini açarsın hemen ve sığınırsın seni yoktan var eden Hâlik'e. İşte bu buluşma ne güzel bir buluşmadır… Kalbin gerçek aşkına kavuştuğu andır.
O'nun vermesi senin niyetine göredir.

Biten bir şey için üzülme, kader sana daha iyisini hazırlamıştır; sadece zihnin geçmişe takılı bırakmak ister seni. Artık her şeyin farkındasın. Şükret ve yoluna aşk ile devam et…
(Tanıtım Bülteninden)

Karnabahar Salatası


Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim iyisinizdir.  Ben de iyiyim. Biraz mahzunum çünkü annem Pazartesi günü gidiyor. Gelme kısmı çok iyi de gitme kısmı biraz kötü doğrusu.
Annem bu kez çoğumuzun bildiği bir tarif uyguladı, karnabahar salatası yaptı. Çok severek yedim doğrusu. Ben bir kez yapmıştım ama karıştırma sırasında karnabaharları ezmiştim istemeden.
Bir daha ki sefere nasıl yapacağımı biliyorum artık. Bilmeyenlerimiz de olabilir diye tarifini veriyorum.
1 orta boy karnabahar
2 soyulmuş  havuç
Sızma yağ
Nar ekşisi
Elma sirkesi
Tuz
Maydanoz
Sızma yağ, nar ekşisi, elma sirkesi, tuz, maydanoz karıştırılır, karnabahara eklenir.
Afiyetle yenir.

Yeniden görüşünceye dek sevgiyle, dostça kalın!


18 Mart 2015

Ölmek Kolaydır Sevmekten


Araba kumarhanenin önünde durdu, Nizam aceleyle indi arabadan, koşar adımlarla kumarhaneye girdi, piyano sesi yoktu, köşk sessizdi, yandaki salona yürüdü, piyanonun kapağı kapatılmıştı, gözleriyle salonu taradı, Anya pencerenin yanındaydı, sigara içiyordu.

Nizam'ın kendisine doğru yürüdüğünü gördüğünde, yüzünde ilk kez bir şaşkınlık izi gördü Nizam.
Gidip kadının karşısında durdu:
- Adınız ne?
- Neden soruyorsunuz?
- Çünkü kimse yokken, sabahın aydınlığında ikimiz burada yalnızken adınızı söyleyip söylemeyeceğinizi merak ediyorum.
- Bunun için mi geldiniz?
- Evet Anya, bunun için geldim.
- Adımı öğrenmişsiniz.
- Öğrendim... Ama sizin de bana adınızı söyleyip söylemeyeceğinizi merak ediyorum... Adınız ne Anya?

Anya, Nizam'ın yüzüne, gözlerine baktı ve orada daha önce hiç kimsenin görmediğini, göremediğini, bir deliliğin kendini yakarak yok edişinin parlayışını gördü. Bundan korkmadı, bir başkası korkabilirdi ama o bundan korkmadı, aksine ilk kez bakışlarındaki boşlukta neşeye benzer bir pırıltı belirdi.
- Delisiniz.
- Evet Anya... Adınız ne?
Anya, sigarasından bir nefes çekti, tavana doğru üfledi, bakışlarını Nizam'a çevirdi, uzun uzun baktı, yavaşça, neredeyse şefkatle konuştu.
-Adım Anya...
(Tanıtım Bülteninden)