30 Ekim 2014

Yoksa Hala Bekar mısın?


Sadece 10.000 kişinin yaşadığı Lovett kasabasında, düğün büyük bir olaydır. Büyük şehirlerden düğüne gelen uzaktaki akrabalar ise dedikodu malzemesi olmaktan kaçamazlar.

Sadie Hallowell, kendisinden küçük kuzeninin düğünü için yıllar sonra doğduğu kasabayı ziyaret eder. Kasabadakiler için klasik bir fiskos malzemesi olacakken işler değişir; çünkü Sadie otuz üç yaşındadır ve hâlâ BEKÂRDIR. Bu, kasabalılar için dedikodu değil, çok fazla dedikodu demektir.

Ancak bilmedikleri bir şey vardır. Sadie, işleri Lovett sakinlerinin bile yetişemeyeceği bir hızda karıştırmaya yetecek potansiyele sahiptir.
(Tanıtım Bülteninden)

*Ön Sipariş Tarihi: 03 Kasım 2014

Kendi Gecesinde


"Dinle Kara; sana sahilimi, sahillerimi, hayaletlerimi anlatacağım. Bir Doğu şehrinin soğuk hastanesindeki gece nöbetlerini, dağ eteklerindeki pusulardan getirilen parçalanmış genç bedenleri, narin sevgilim Dilda'yı. Aşklarımı, aşksız kalmalarımı, bütün mahrem, muhteşem ya da sefil, yıkım ve umut dolu anlarımı ve zamanla nasıl kirlenip çürüyerek kötü birine dönüşmüş olduğumu."

Aşkı ve düşüşü seçmiş ve uzak kalınmış bir anne, sevgi-nefret ekseninde dokunaklı bir baba oğul ilişkisi. Çocukluğun, ilk gençliğin ve cinselliğin arka bahçeleri. Zoraki kaçakçı Hayali, Londra'daki sürgününde geçmişini sorgularken genç moda tasarımcısı Reyan'la tanışır. Bu iki yaralı ve zor insan rüzgârlı, gölgeli, ama incelikli bir aşka yelken açarlar. İnci Aral bu kez, tanımak istemediğimiz, yakınında, hatta belki içindeyken bile kolay kabul edemediğimiz dünyalara eğiliyor. Reddedilmiş ilişkilerin ve aşkın ayrımsız halinin kendi içinde ne kadar doğal ve derin olabileceğini gösteriyor. Önyargı, tutuculuk ve genel geçer ahlakın köşeye kıstırdığı insanların özel yaşam alanları ve gecelere sığınarak hayaletlere dönüşmelerini anlatıyor. 

Kendi Gecesinde, Doğudan Batıya tüm çelişkileriyle bir Türkiye resmi çizerken kirlenme ve ayrışmalar sürecinde, yaşamın anlamı, mutluluk arayışı ve aşk üzerine okuru derin düşüncelere götüren bir roman. Siyasi ve toplumsal olguları mizahla harmanlayan geleneksel gölge oyunumuz Karagöz-Hacivat ise hikâyenin mozaiği.
(Tanıtım Bülteninden)

* Ön Sipariş Tarihi: 03 Kasım 2014

Uçurumun Kenarındaki Kız


Küçük gibi görünen bir sır yüz yıllık bir kalp ağrısına neden olabilir mi?

Bebeğini kaybeden Grania yaşadığı şokla birlikte İrlanda'ya ailesinin yanına döner. Orada, uçurumun kenarında Aurora isimli küçük bir kızla karşılaşınca yıllardır kapalı olan bir sandığın kilidi kırılmış gibi geçmiş, su yüzüne çıkmaya başlar. 
Çok geçmeden Grania, savaş zamanı İngiltere'sinde yaşanan acı dolu bir aşktan günümüze kadar uzanan ve Aurora'nın ailesi ile kendi ailesini adeta bir lanet sarmalına dolayan olayları büyük büyükannesinin yazdığı mektuplardan öğrenir. Ancak küçük Aurora, içgüdüleri ve kabuğuna sığmayan yapısı sayesinde iki aileyi birbirine bağlayan makus talihi ters çevirip onları geçmişin zincirlerinden kurtaracak ve tarihin tekerrür etmesini engelleyecektir.
Elinizde tuttuğunuz kitap, her şeye rağmen hep yeni baştan başlamaya gücü olanların ve o gücü bulmak zorunda kalanların hikâyesidir. Umudun, yalnızca ona sahip olmayı arzulayanların kalplerinde yeşerdiği bir dünyada Aurora sizi izliyor olacak…

"Uçurumun Kenarındaki Kız, kaybedilen aşkların, yeniden başlayabilmenin ve yeni fırsatların hikâyesi."
-Booklist-

"Uçurumun Kenarındaki Kız, Lucinda Riley'yi günümüzün en yetenekli yazarları arasına yerleştiriyor."
-The Paramus Post-

"Yürek burkan ve iç içe geçmiş hayatların hikâyesi."
-Grazia-

"Ünlü dizilere taş çıkaracak cinsten trajedi ve aile sırlarıyla dolu harika bir roman." 
-Shelf Awareness-
(Tanıtım Bülteninden)

* Ön Sipariş Tarihi: 31 Ekim 2014

Aşka Rehin


"Aşk perdenin arkasına saklanmış güçlü bir ışıktır. Perdeyi çekince gözlerin kamaşır." 
Bir yanda platonik bir âşık, diğer yanda aşkı arayan bir kız! Betül asla aşık olamayacağını düşünüyordu. Beklenmedik bir zamanda Tolga ile yakınlaşmaları, kalbinin ona oynadığı en büyük oyundu. Hayatının oyununu düğün günü bozarak gözlerindeki perdeyi kaldırır.

Burak, dört senedir içinde büyüttüğü aşkını usulca yüreğinde yaşamış, hiç kimsenin bilmesine izin vermemiştir. Sevdiği kişinin, hayatını değiştiren patronunun biricik kız kardeşi olması, birçok açıdan sorundur. 

-Yıllardır ağabeylik yaptığı kıza böyle güzel duygular besleyebilir mi? 
-Ona dokunmadan bu kadar güçlü karşılıksız sevebilir mi? 
-Aşk, platonik olmaktan çıkıp sevdiğini haykırabilecek midir?
(Tanıtım Bülteninden)

27 Ekim 2014

Yemin


Gururu, sahip olduğu tek şeydi. 

Aşk için ondan vazgeçebilecek miydi? 

Alexi de Warenne'in Çin'den İngiltere'ye rekor sürede yaptığı gemi yolculuğunun ardından hissettiği zafer duygusu çabucak kaybolur. Çünkü Alexi'nin denizde geçirdiği zaman yüzünden onu cezalandırmak isteyen, büyüleyici güzelliğe sahip çocukluk arkadaşı Elysse O'Neill, Alexi şerefine düzenlenen partide genç adamın dümencisiyle flört eder. Fakat Alexi, Elysse'i adamın kollarından kurtulmaya çalışırken görünce ortalık karışır. Alexi genç kızın onurunu kurtarmak için birkaç gün içinde onunla evlenir ancak hemen ardından yeni bir hayata başlamak üzere onu terk eder. 

Elysse de Warenne zekâsı ve zarafetiyle tüm sosyeteyi etkilemektedir fakat "terk edilmiş gelin" dedikodusu bir türlü peşini bırakmaz. Üstelik genç kız kocasını altı yıldır görmemiştir ve ilk gecelerini birlikte geçirmemişlerdir bile! Alexi beklenmedik bir anda İngiltere'ye geri döndüğündeyse Elysse kocasının kalbini kazanmak ve yanında yer alabilmek için ne gerekirse yapacaktır… 

"Aşkın, trajedinin, zaferin ve mutluluğu yakalamak için geçmişi geride bırakmanın hikâyesi. Macera, romantizm ve yeni başlangıçlardan keyif alanlar kaçırmamalı." 
-My Book Addiction-

"Brenda Joyce'un, okuyucularını fırtınalı bir yolculuğa çıkarırken yarattığı karakterler tutku, kıskançlık ve öfke dolu."
-Romance Novel News-
(Tanıtım Bülteninden)

Hava Soğuk mu Soğuk


Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Dilerim iyisinizdir. Ben de iyiyim. Bugün hava çok soğuk. Okula gitmeden önce annemi aradım. Annem kaban giyebileceğimi söyledi. Komik olup olmayacağımı sordum. Ve annemin komik olmayacağımı söylemesi üzerine kabanımı giyip okula gittim. Meğerse bugün herkesin üzerinde kaban varmış. Bulgaristan'da kar yağmış, bize o kadar yakın ki!
Okulda hep nescafe üçü bir arada içerim. Ama bugün hava çok soğuk ve yağışlı olduğu için canım çay çekti. Stajyerim sağolsun, bana limon aldı da çayımı büyük bir keyifle içebildim. Eğer evden çıkmadan önce canımın çay çekeceğini bilseydim limonumu alır da giderdim. Sonrasında kahvemi de içtim tabii ki! Bugün çocuklara Atatürk resmi boyattım. Daha doğrusu Atatürk resmi ortada, yaprakları boyadılar. Sonra da kırmızı kağıtların üzerine önceden hazırladığımız ay ile yıldızı yapıştırdılar, bayrak yaptılar.
Annem mi?  Akçay'a taşındı, evi yerleştiriyor, sıra benim odama, kitaplarımı yerleştirmeye gelmiş. Aslında gittiğim zaman ben yerleştirecektim ama ne zaman gidebileceğim belli değil. Oda dağınık duruyor, annemin gözüne battıkça rahatsız ediyor. Bu yüzden işe girişmiş. Kıyamam, çok yoruldu. Ama işi bitince içine sinecek, rahatlayacak. Bizde durum bu. Yeniden görüşünceye dek dostça kalın!

İki Aşk Arasında


Evden uzaktaki ilk yılı neredeyse mükemmel olacakken, arzularına yenik düştüğü bir hafta sonu kaçamağı her şeyi değiştirecekti.

On sekiz yaşındaki Harper, asker babasının kontrölü altında büyümüştü. Hayatı kendi istediği gibi yaşamaya ve yalnızca babasının birliğindeki askerlerden duyduğu şeyleri deneyimlemeye hazır bir şekilde, San Diego Devlet Üniversitesine doğru yola çıkar. 

Yeni oda arkadaşının sayesinde, Harper partilerin, yakışıklı erkeklerin, ailenin ve duyguların farkına varır. Hem yeni erkek arkadaşı Brandona hem de oda arkadaşının kardeşi Chasee kısa sürede âşık olunca, kalbi ikiye bölünür. Tehlikeli görünümlerine ve geçmişlerine rağmen, iki erkek de Harpera tapar ve onun için her şeyi yaparlar; bu, onu mutlu etmek için bir adım geri atmak anlamına gelse bile...
(Tanıtım Bülteninden)