27 Eylül 2014
Eğer Yaşarsam
Sıradan bir günde...
On yedi yaşındaki Mia, bir genç kızın isteyebileceği her şeye sahiptir: sevgi dolu bir aile, ona âşık bir erkek arkadaş, müzik ve olasılıklarla dolu parlak bir gelecek...
... bir saniyede her şey değişir...
Bir sabah ailesiyle yolculuğa çıkan Mia'nın hayatı bir anda altüst olur. Kendini, kaza geçirdikleri arabanın enkazından yaralı bedeninin çıkarılışını izlerken bulan genç kız, parçaları yavaş yavaş birleştirince neler kaybettiğinin ve geride bıraktıklarının farkına varacaktır. Hayat ve ölüm, mutlu bir geçmiş ve bilinmezliklerle dolu bir gelecek arasındaki ince çizgide yürüyen Mia, bir günde hayatının en önemli seçimini yapmak zorunda kalacaktır.
Eğer Yaşarsam, aşkın gücünün, ailenin gerçek anlamının ve yaptığımız seçimlerin dokunaklı hikâyesi…
"Fazlasıyla dokunaklı."
Publisher Weekly
"Okuyucuyu aynı anda hem hüzünledirip hem de umutlandıracak, dokunaklı ve düşündürücü bir roman."
Romantic Times
"Yürek burkan, muhteşem bir hikâye."
NPR's The Roundtable
"Acımasız ve güzel. Bu düşündürücü hikâye, kitabı bitirdikten sonra uzun süre aklınızdan çıkmayacak." School Library Journal
"Gençlerin yanı sıra yetişkinler de Forman'ın bu muhteşem romanına bayılacak."
VOYA
"Hüzünlü, mükemmel yazılmış bir hikâye. Sizi kesinlikle ağlatacak."
San Jose Mercury News
"Harika bir roman."
Los Angeles Times
"Etkileyici bir roman... Forman, unutulmaz karakterler yaratıp kalbimize dokunan ve gözlerimizi dolduran sürükleyici kitaplar yazmakta usta."
Buffalo News
"Mükemmel yazılmış."
Entertainment Weekly
"Eğer Yaşarsam, aşk ve trajediyle dolu."
Sacramento Bee
(Tanıtım Bülteninden)
Pembe Ve Yusuf
Ne benim sözüm geçer bu iklimde Ne de senin Böyle gelmiş böyle gider Son söz TÖRE'nin!
Birbirlerine delicesine düşkün iki kardeşin,
Pembe ile Yusuf'un sızılı ve çarpıcı öyküsü.
Ezenler ve ezilenlerin amansız savaşımı.
Üzerinde yaşadığımız coğrafyanın değişmez kaderi...
Törenin kara gölgesi renklerin üzerine çökerken, içlerinde en gariban gördüğü "pembe"ye vermişti önceliği. Soluğu kesildi "pembe"nin, beti benzi attı. Güzelim rengini yitiriverdi. Varlığını sürdürmekle yok olmak arasındaki ince çizgide asılı kaldı. Tıpkı yaşamın içindeki gerçek PEMBE'ler gibi...
(Tanıtım Bülteninden)
* Ön Sipariş Tarihi: 02 Ekim 2014
Manolya Kokulu Hikayeler
"Her şey beklemesini bilen kişiye kendiliğinden gelir."
Umudunu yitirme, Şu hayatta bir şeyin bitişi her zaman başka bir şeyin başlamasına sebep olmuştur. Okurken içinizi huzurla dolduracak, yüreğinizi ısıtacak, iyilik, sevgi, dostluk ve mutluluğu dile getiren birbirinden güzel 42 adet hikâyeden derlenen bu kitapla hayata keyifli bir mola verip kargaşadan sıkıntılardan uzaklaşacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
Umudunu yitirme, Şu hayatta bir şeyin bitişi her zaman başka bir şeyin başlamasına sebep olmuştur. Okurken içinizi huzurla dolduracak, yüreğinizi ısıtacak, iyilik, sevgi, dostluk ve mutluluğu dile getiren birbirinden güzel 42 adet hikâyeden derlenen bu kitapla hayata keyifli bir mola verip kargaşadan sıkıntılardan uzaklaşacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
Menekşe Kokulu Hikayeler ve Papatya Kokulu Hikayeler'den sonra bir de Manolya Kokulu Hikayeler kitabı çıkmış. Onun da çok güzel olduğundan eminim!
Lavanta Kokulu Aşk Hikayeleri
Dipsiz bir deniz, uçsuz bucaksız bir gökyüzü, yoksa imkânsızı istemek mi aşk? Varlığını tamamlayan, yoksa eksikliği ilk kez duyumsanan bir olgu mu? Hani öncesi olmayan ve sonrası onsuz mümkün olmayan mı? Gönüllerde tecelli eden arsız bir duygu, belki de çocuksu kaprislerle hiç kaybetmek istenmeyen... Kaybetme ihtimali ve ulaştığında yitirme duygusu. Zaten bu değil mi gönüllerde filizlenen bu delice duyguyu kıymetli kılan...
(Tanıtım Bülteninden)
26 Eylül 2014
İstanbul'uma Kavuşurken
Merhaba dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Ben de çok iyiyim. Çok çok mutluyum. Neden mi?
Birincisi haftaya Cuma sabahı aşkım kedişimle İstanbul'a doğru yola çıkıyoruz. Yani güzelim memleketim İstanbul'uma kavuşmama sayılı günler kaldı. İkincisi ne? Annem, yıllardır almak istediğim mutfak şefini almış. Artık sahip olduğuma bir türlü inanamıyorum doğrusu. Esse çok iyi bir indirim yapmış, mutfak şefini üç gün için 650 TL'ye indirmiş. Güldal ablam da kendisine mutfak şefi almış. Ben en çok kırmızıyı beğenmiştim, Güldal ablam da kırmızı almış. Şimdi ikimize de güle güle kullanmak düşüyor. Sizler de almayı düşünürseniz sanırım yarın indirim sona eriyor. Şimdilik benden bu kadar, yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!
23 Eylül 2014
Arşivden Pratik Patlıcan Yemeği
Dostlarım, Pazar günü arşivden bir tarif uyguladım. Fırın poşetine konularak fırında pişirilen enfes ve çok pratik bir patlıcan yemeğinin tarifini vermek istiyorum.
Malzeme:
4-5 patlıcan
4-5 tane orta boy domates
6-7 tane sivribiber
6-7 diş sarımsak
Yeteri kadar tuz
1/2 çay bardağı sızma yağ
Yapılışı:
Patlıcanlar alacalı doğranır, tuzlu suya konur. Bir saat bekletildikten sonra sıkılarak derin bir kaba konur. Doğranan diğer malzemelerle birlikte tuz ve yağ ilave edilerek güzelce harmanlanır. Fırın poşetine doldurulur. Üstü bir bıçakla delinir ve fırına atılır. 200 C'de 45-50 dk. pişirilir.
Afiyetle yenir!
Yeni paylaşımlarda bulunmak üzere dostça kalın!
Arşivden Elmalı Pay
Yeniden merhaba dostlarım. Sizlere bugün ikinci arşiv tarifi veriyorum. Hamuru çok pratik, çok çok başarılı.
Hemen tarife geçiyorum.
Pay Hamuru:
1 su bardağından biraz fazla un
150 gr margarin
1/2 su bardağı toz şeker
Üzerini süslemek için:
pudra şekeri
4 elma (soyulup çok ta ince olmayacak biçimde dilimlenir)
ya da 10-12 adet erik (ortadan ikiye bölünüp iç kısımları hamura gelecek biçimde yerleştirilir)
* Ben, hamura bir de vanilya ekledim, çok güzel koku verdi, öneririm!
En kısa zamanda görüşmek dileğiyle! Dostça kalın!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)