14 Nisan 2013

Annelik...


Baktığın kadını ANNE diyerek geçme, tanı!

Nasıl her yiğidin bir yoğurt yiyişi varsa, her annenin de bir çocuk yetiştirme tarzı var. Parmak izi nasıl insandan insana farklılık gösteriyorsa, çocuk büyütmek de anneden anneye farklılık gösteriyor.

Bununla birlikte annelikle ilgili bazı temel gerçekler var ki, dünyanın neresine giderseniz gidin değişmiyor.
Anne olan bir kadının hayatı ikiye ayrılıyor: Çocuktan Önce ve Çocuktan Sonra.

Elif Doğan, çocuğunun doğumuyla birlikte çalışma hayatına ara veren ve kendini anneliğe adayan kadınlardan. Ama bu ara ona başka bir iş olarak dönüyor. Annelik deneyimlerini, keyfini, sıkıntılarını başka annelerle paylaşabileceği bir blog yazmaya başlıyor. Artık onu herkes Blogcu Anne olarak tanıyor. Çocuktan Önceki hayatında varlığının farkında bile olmadığı kavramlar, Çocuktan Sonraki hayatında başköşeye oturmuş her kadın gibi yeni hayatında acı tatlı birçok anı biriktiriyor ve onları diğer annelerle paylaşıyor blogunda. Bu kitap da o blogdaki yazılardan ve bir nevi “Blogcu Anne Özlü Sözleri” tadında paylaşımlardan oluşuyor işte. Sonuçta her şeyin başlangıcı annelik.
Annelik Her Zaman Tozpembe Değil, bebeğinizin uyku sorunlarına çözüm önermiyor. Yemek yeme problemi olan çocukları iştahlı yumurcaklara çevirmiyor. Disiplin konusundaki sorularınıza yanıt olmuyor.
Ama “yalnız değilim” dedirtiyor. “Benimle aynı kaderi paylaşanlar var.”

Hiç yorum yok: