18 Aralık 2012

Boşanmanın Çocuk Üzerindeki Etkileri

 
Anne-baba çocuklar hayata geldiği andan itibaren onlarla ilgilenir,  onların varolmalarını ve hayatta kalmalarını sağlarlar. Ebeveynler, çocukların en güvendikleri ve bağlandıkları kişiler olurlar, onlarsız bir hayatı düşünemezler. Anne-baba boşanmaya karar verip, birisi evi terk ettiğinde çocuklar büyük bir şok ve acı yaşarlar, olay onlar için korkunç bir felakettir. Çocukların güven duyguları derinden sarsılır, akut stres bozuklukları gözlemlenir.
Boşanma çocukları neden etkiler?
Çocukların hayatlarının başından itibaren onlarla ilgilenen, bakan anne-babaları vardır. Çocuklar anne-babaya bağlanırlar, bu da onları sağlıklı bir şekilde geliştirip, olgunlaştırır.  Çocuklar,  sevgi, güven,  onur,  sadakat gibi duyguları ebeveynleri ile sevgi ve güven dolu ilişkilerinden, birlikte yaşanan aile ortamından öğrenirler.  Anne-babanın beraber yarattığı ortam onların en güvenli alanlarıdır, bu ortamın sonsuza dek bozulmayacağına inanırlar.  Boşanma ile anne-babadan biri evden gidince,  bir anda çocukların en güvenli alanları yıkılır. Çocuklar ayrılıktan sonra bir daha anne-baba birlikteliğinin olamayacağını anlar,  bilinmeyen bir gelecekten korkarlar. Boşanma çocuklar için çok sarsıcı, onların gelişimini etkileyici bir olay olur.
Boşanma kararı çocuklara bildirilmeli mi?
Bazı ebeveynler çocuklarının anlamayacağını düşünerek ayrılma kararlarını çocuklarına söylemezler. Bazen de ayrılmayı isteyen ebeveyn üzücü sahneler yaşamamak için sessizce evden çıkar, açıklamayı kalan ebeveyne bırakır. Bu gibi durumlar,  çocuğun kafasını karıştırır, ayrılığa yanlış anlamlar verip, mantıksız nedenler uydurur, kendini reddedilmiş hisseder. Doğrusu, boşanmaya karar veren anne-babanın aralarında konuşup anlaşarak bu kararlarını birbirlerini suçlamadan,  sakin, yumuşatılmış bir şekilde çocuklarına bildirmeleridir. Onları, bu kararlarının, çocuklarının dışında,  müşterek yaşantılarının bir sonucu olduğunu,  ayrılıktan sonra da her iki ebeveynin de onlara alıştıkları şekilde bakıp,  seveceklerine, kesinlikle çocuklarını terk etmeyeceklerine ikna etmelidirler.
Boşanmanın çocuklar üzerinde bıraktığı kayıp hissi nedir?
Ebeveynleri boşanan çocuklar, aile düzenlerinin bozulmasıyla,  eski güvenli hayatlarında edindikleri bazı şeyleri kaybettikleri hissine kapılırlar. Çocukların bu kayıplar ile kendi başlarına baş etmeleri çok zordur,  anne-babanın yakın ilgisi gerekmektedir. Hatta bazı durumlarda, üzüntü ve korkularını akrabalar veya aile dışından bir terapist ile paylaşmaları faydalı olur. Çocukları etkileyen başlıca kayıp düşünceleri şunlardır:
  • Ailenin sonsuza kadar dağılmayacağı,  güvenli düzenlerinin bozulmayacağı inancı ve realitesinin kaybolması.
  • Güven duygusunu öğrendikleri aile düzenlerinin bozulması ile güven hissini kaybetmeleri.
  • Aile yaşantısındaki değişiklikten dolayı,  düzen ve alışkanlıklarını kaybetmeleri. Bu kayıp, ergenlik çağında zaten birtakım değişiklikler yaşayan ve bunlarla baş etmeye çalışan gençleri daha da fazla etkilemektedir.
  • Çocuk için alışkanlıklar emniyet hissi verir. Boşanmadan sonra bazı alışkanlıklarının değişmesi ile çocuk,  emniyet duygusunu da kaybeder.
  • Çocuklar, boşanmada üzülen ebeveyni korumaları altına alırlar, bu şekilde onları ayakta tutarak kendilerinin de ayakta kalabilmelerini sağladıklarını sanırlar. Ancak bu rol onlara çocukluklarını kaybettirir, zamanından önce büyümelerine ve olgunlaşmalarına yol açar.
Boşanmadan sonra çocuklarda görülen ortak tepkiler nedir? Nasıl davranılmalıdır?
Ailenin dağılmasından sonra yeni düzene uyum sağlamakta güçlük çeken çocuklarda değişik duygusal tepkiler gözlemlenir. Bu dönemde anne-babaların,  çocukların duygularını göstermeleri ve onlarla yüzleşmelerini sağlamaları gerekir. Çocuklar duygularını açığa çıkaramazsa ileriki yaşlarda depresyon, endişe, kişilik sorunları, konsantrasyon bozukluğu, yalnızlık korkusu gibi rahatsızlıklar yaşayabilirler. Boşanmadan sonra çocuklarda sıklıkla görülen tepkiler şunlardır:
Korku : Boşanmadan sonra bilinmeyenlerin yarattığı korku bütün çocuklarda görülür. Çocukların yaşlarına , onları korkutan konulara göre değişir. Ayrılan anne-baba, çocuklara korkularını anlattırıp, onların güvenini sarsmayacak şekilde davranmalı ve asla terk edilmeyeceklerini hissettirmelidirler.
Üzüntü : Çocukların hayatında ebeveynlerin yerini kimse tutamaz ve çocukların iki ebeveyne de ihtiyaçları vardır. Ayrılık ile bir ebeveynin günlük yaşantıdan çekilmesi bütün çocukları üzer. Ağlamak ve üzgün olmaktan başka çocuklar, üzüntülerini yalnız kalmayı istemek, az konuşmak, ters davranış, öfke, üzüntülü resimler çizmek gibi yollarla da gösterebilirler. Ebeveynler, çocukları ile duygularını tartışıp, paylaşıp onları rahatlatmalıdırlar.
Öfke : Çocuklar, anne-babalarının boşanmalarına duydukları öfkeyi kavga, yakınlarına bağırma, kırıp dökme ile gösterebilirler. Bu durumda ebeveynler öfkeyi görmezden gelmek veya bastırmak yerine, kabul edilir sınırlar içinde, çocukların öfkelerini dışavurmalarına izin vermelidirler. Bazen çocuklar öfkeden içlerine kapanır. Onlara da öfkeyi söze döktürtmek gerekir.
Suçluluk : Çocuklar kendilerinin dünyanın merkezi olduğuna inanırlar ve her olayın nedeninin kendileri olduğunu düşünürler. Bundan dolayı,  anne-baba ayrılığının kendileri yüzünden olduğuna inanıp, suçluluk duyabilirler. Hatta çoğu zaman tekrar birleşmenin kendilerine bağlı olduğuna inanırlar. Anne-baba, tutarlı olarak çocukları, boşanmalarında onların etkilerinin olmadığını,  olayların onların tamamen dışında geliştiğine ikna etmeleri gerekir.
Yalnızlık : Ayrıldıktan sonra ebeveynlerden birinin evden gitmesi ve yeni yaşam biçimi çocukların kendilerini yalnız hissetmelerine neden olur, onların korkularını, üzüntülerini arttırır, hayali arkadaş bulmaya iter. Yalnızlık hissini önlemek için ebeveynlerin çocukları, yalnız geçirecekleri zamanda hoşlarına gidecek, rahatlatacak aktivitelere yönlendirmeleri faydalı olur.
Gerileme : Ayrılıktan sonra çocuklar, zor durumlarından kaçmak  ve rahatlamak için, gelişimini tamamladıkları bir aşamaya geri dönebilirler. Örneğin, parmak emme, yatağı ıslatma gibi. Bunu duygularını kontrol edemedikleri için yaparlar. Ebeveynler bu dönemde onları cezalandırmayıp, rahatlatmaya çalışmalıdır.
Uyku bozuklukları ve yemek yeme sorunları : Ailenin dağılmasına tepki olarak çocuklarda uykusuzluk,  yemek yeme alışkanlıklarında sorunlar görülebilir. Bu durumlarda ebeveyn çocuğun alıştığı düzeni bozmamaya özen göstermeli, gerektiğinde bir doktora danışmalıdır.
Okul sorunları : Boşanmanın çocuklarda yarattığı karmaşık duygulardan dolayı,   çocuklar okulda başarısızlık yaşayabilir veya saldırgan davranışlarda bulunabilirler. Genelde bu davranışlar boşanmanın olumsuz etkileri azaldıkça düzelir. Ebeveynlerin, çocuklarının okul durumlarını öğretmenleriyle düzenli olarak takip etmeleri gerekir.
Fiziksel sorunlar : Çocuklar duygularını rahatça açığa vuramadıklarında veya stres altında olduklarında mide,  baş, göğüs ağrıları, kramp gibi fiziksel sorunlar yaşayabilir. Bu sorunları ilgi çekmek için zannedip önemsememek doğru değildir, bir doktora göstermek gerekir.
Çocukların boşanmaya uyum sağlamaları neye bağlıdır?
Çocuklar için,  ailenin dağılması ve bunu düzeltmek için kendilerinin bir şey yapamaması kabullenmesi zor bir olaydır, onları derinden sarsar. Yeni yaşantılarına alışmaları ve uyum sağlamaları hayatlarındaki karmaşalığın büyüklüğüne ve anne-baba arasındaki anlaşmazlığın yoğunluğuna, onların olaylara karşı tepkilerine bağlıdır. Boşanmadan sonra anne ve baba kendi sorunlarını ne kadar hızlı çözüp,  hayatlarını ne kadar çabuk düzene sokabilirlerse, birbirleriyle ilişkileri ne kadar kavgasız olursa, birbirlerine ne kadar dostça yaklaşabilirlerse,  çocuklar da o kadar çabuk sakinleşir ve yeni yaşantıya uyum sağlayabilirler.  Ama velayet sahibi ebeveynin kendisi boşanma ile baş edemeyip, üzüntüsünü,  stresini, öfkesini çocuklarına yansıtırsa çocukların da tepkileri daha şiddetli,  alışmaları yavaş ve zor olur.
Boşanmanın ardından çocukların en çok neye ihtiyacı vardır? Onlara nasıl yardımcı olunabilir?
Çocukların boşanmanın ardından yaşadıkları karışık duyguları çözmede yardımcı olmak için iki ebeveynin de çocuklarla her zaman yakın ilişki içinde olması gerekir. Çocuklarla ilgilenirken aşağıdaki noktalara dikkat ederlerse onların sorunlarını çözmelerinde daha faydalı olurlar:
  • Çocukların boşanmanın ardından yaşadıkları karışık duyguları çözmede yardımcı olmak için iki ebeveynin de çocuklarla her zaman yakın ilişki içinde olması gerekir. Çocuklarla ilgilenirken aşağıdaki noktalara dikkat ederlerse onların sorunlarını çözmelerinde daha faydalı olurlar:
  • Çocuklarla mümkün olduğu kadar çok birlikte zaman geçirip, onları dinlemeye istekli olmak, duygularını paylaşmak.
  • Çocuklara anlayış  göstermek, duygularını önemsemek, yargılamaktan kaçınmak.
  • Eski eşle çocukların yanında kavga etmemek, sürtüşmemek.
  • Çocukların her iki ebeveyne de ihtiyaçları olduğunu,  ikisini de sevdiklerini kabullenip, onların önünde diğer ebeveyni eleştirmemek, hatta çocukların ona olan bağlılığını desteklemek.
  • Çocuklara kendilerini yalnız hissetmemelerini sağlatmak, onları her türlü sorunun üstesinden kendi başlarına gelebileceklerine inandırmak.
  • Çocuklar yaşlarına göre çocuksu davranışlarda bulunurlarsa onlara karşı sabırlı olmak, ilgi göstermek,
  • Çocukların arkadaşlarını eve çağırmalarını desteklemek.
  • Çocukların boş zamanlarını sadece televizyon veya video oyunları ile geçirtmeyip, ilgilendikleri alanlarda eğitici aktiviteler ve spor faaliyetlerinde bulundurmak.
  • cezalandırmamak veya alay etmemek.
  • Çocukların yalnız kalma ihtiyaçlarına anlayış gösterip, evde yalnız kalabilecekleri bir yer sağlamak.
  • Çocukları izlemek, ne yaptıklarını, nereye gittiklerini, davranışlarını takip etmek. Çocuklara her iki ebeveynin de bulundukları yeri söylemek, ulaşılabilir olmak.
  
                                                                                                     Alıntı

Hiç yorum yok: